29 Eylül 2010 Çarşamba

İbretlik Bir Paylaşım

- Ay ne kadar da önyargılısın.
- Önyargılarım, beni salaklardan koruyor.
- Tamam da ama o kadar önyargılısın ki senin mantığına göre ben de salağım.
- ...

Sükutun ikrardan geldiğini bilmiyordu.


27 Eylül 2010 Pazartesi

Dede Bey

Çalıştığım şirketin bilgisayarlarına bakan teknik eleman, bizim dışımızda birkaç müşterimize daha teknik hizmet veriyor. Bu müşterilerden biri de alanında testis sahibi bir şirket.
Geçenlerde bu şirketin bilgisayarları toplu olarak elden geçti; bir de üstüne Facebook senin, Twitter benim diye gezmesinler diye numaralar çekildi. Aradan daha bir hafta geçmeden teknik eleman patronun yanına geldi:
- Abi ya bir şey soracağım; burası adı olan bir firma, öyle sitelere reklam vermesi prestijini düşürmez mi?
- Ne sitesi ya?
- Ya hani bu Fevzi Bey'in geçenlerde giremiyorum ama oradaki reklamlara bakmam lazım diye yasağını kaldırttığı siteler?

Meğer 70 yaşındaki, saçlarına aklar düşmüş, şişe dibi gözlüklü Fevzi Bey gelip bizim çocuğa "Ben artık porno sitelere giremiyorum ama benim iş için onlardaki reklamlara bakmam gerekiyor, çok lazım bana." demiş.
Çocuk da patronun "maç izleyen baba" kıvamında her şeye "he" dediği bir anda bu durumu anlatıp "Hee" cevabını alınca salıvermiş Fevzi Bey'i memeler diyarına.

Muhtemelen bakması gereken tek reklam Viagra reklamı olan Fevzi Bey'in ise bilgisayarına bu olaydan sonra format gerektirecek kadar çok virüs bulaştı.
Üstelik harddisklerinden biri bozuldu ve içinde bin dolar verip kurtarılmayı hak edecek kadar ne arşivi varsa artık servise gitti.

24 Eylül 2010 Cuma

İkinci Sinir Harbi: One-Day-Stand

Benim canım arkadaşım aylar önce ayrıldığı sevgilisini ısrarla yanına çağırıyor, bu şerefsizin de aşkı (!) kabarmış olacak ki bu sefer itiraz etmeyip ilk defa gidiyor.
Bir gün sonra ise bizim kız herifin aramamasına dayanamayıp kendisi arıyor:

kız:
- arama gereği duymuyorsun değil mi?
herif:
- nasıl yanı? şaşırdım bu soruya...
kız:
- dün birlikteydik, ben tek başıma sarılmadım. çok garip değil bence bu soruyu sormam.
herif:
- sen beni çağırdın.

Konuşmanın bu noktasında -bilen bilir- incisözlük'teki ".m var dediler geldik" muhabbeti geliyor gözümün önüne. Bre zerzevat! Şimdiye kadar bu kız yalvardı, ağladı, koştu peşinden gelmedin de şimdi mi kıyamadın? Bunu mu yedirmeye çalışıyorsun bir de?

21 Eylül 2010 Salı

Bir Kıvılcım Düşer Önce...

Hani şu "Facebook, insanın ilkokul arkadaşını bulmasının en güzel yoludur." savunması var ya...
Neyse ağzımı bozmadan devam edeyim.

Benim için Facebook'un amacı halihazırda görüştüğüm arkadaşlarla geyik yapmak. Zaten görüşmek istediğim ilkokul arkadaşlarımdan hiçbir zaman kopmadığım için Sümüklü Barış beni arkadaş listesine eklemek istediğinde elim titremeden "ignore"a basıp geçebiliyorum.
Ha elbet faydası da dokundu Facebook teknolojisinin; annemin çok eski bir öğrencisi benim sayemde anneme ulaştı. Hepimiz pek mesut olduk. Olmasa ne olurdu? Bir bok olmazdı ama hoş bir durum oldu işte.

19 Eylül 2010 Pazar

Asl pls?

Üniversitede ilk yılımda "ucuza konuşturan tarifeler" dönemi henüz başlamamıştı. Benim ise her gün konuşmazsam rahat edemeyeceğim sevgili arkadaşım şehirdışındaydı. Hal böyle olunca teknolojinin bize verdiği yetkiye dayanarak mail, icq, saçmasapan sitelerdeki chat olanağı vs. ne varsa sömürüyorduk.
Bu icq denilen zımbırtıda, msn'de olduğu gibi arkadaş olmana gerek kalmadan mesajlaşabildiğin için ister istemez "18 female istanbul" diye kişi aratan bir sürü gerekli-gereksiz tiple muhatap olmak zorunda kalıyorduk.
Ben de toyum, çift tıklamada bile başarı oranım anca 40%; bir de o zamanlar insan seviyorum, kırmak istemiyorum derken 3-5 kişi ile tanıştım. Tabii hepsi erkek...