19 Şubat 2013 Salı

Bugün

Bugün bir baba öldü ve ben o babanın kızına zorla iki satır söz söyleyebildim. Sonra tuvalete gittim; ağladım.
İşyeri tuvaletinde ilk ağlayışım değildi ama bana en çok koyanıydı.
Saatler geçti. Sıkıntım başıma vurdu, belki de nefes almayı unutuyordum ya da sadece çenemi gevşetmem gerekiyordu.
Hani hal bu ya, her şey üst üste gelir ya... Bir şiir çıktı karşıma. (Zaten hep böyle zamanlarda çıkar o şiir karşıma.) Ne zaman bir ayrılık olsa bitiverir: Ayrılık sevdaya dahil.
Dedim ki madem ayrılık da sevdaya dahil; madem mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan; madem onu çok arıyorum, anlatayım ben bunu.
Yazdım, sadece durumu yazdım çünkü fazlasına halim yoktu.
Gelen cevapla hatırladım ki insanlar biri öldüğünde önce yaşı ile ilgileniyor.
Halbuki ben daha çok ölmesiyle ilgilenmiştim.

Bugün bir baba öldü; üzüldüm.
Bir adamın bir zamanlar yazdığı bir şiiri okudum; üzüldüm.
Ölüm haberi verdiğimde ölenin yaşı soruldu; üzüldüm.
Bugün ben daha birçok şeye üzüldüm.
Hepsini topladım yine de o kızın üzüntüsü yanında ufacık kaldı.
Sonra o zamana kadar üzüldüğüm ne varsa hepsinden utandım; utancıma üzüldüm.

14 Şubat 2013 Perşembe

Tekerrür-Tefekkür

Yaklaşık altı sene önceydi; kapı zilini sökmek istemiştim.
Zilin her çalışında kulaklarım "Ne zaman kapım çalsa sen geldin sanıyorum"* diye çınlıyordu.
Yerimden kıpırdamıyordum.
Meydan okuyordum: Gelen sen değilsen, kapıya bakan da ben olmayacağım.
Sonra bir gece o kapı yine çaldı, kulaklarım yine çınladı.
Şanlı direnişimi bir kenara bırakıp kapıya gittim.
İnatlaşmamız bitmişti: O gelmişti; ben kapıyı açmıştım.

***

Eve geldim.
Sucuyu aradım; cevap vermedi.
Seni aradım: "Evde su yok."
Duşa girdim; zil çaldı.
Kafamda bir "Acaba?" bitiverdi; ben yine zili sökmek istedim.
Ben en çok, "Acaba?"yı düşündüren salaklığıma üzüldüm.
Olanları sana anlattım; salaklığıma daha da çok üzüldüm.
Olmaz ya hani... Diyelim ki dağa taşa çıksaydım; sana değil onlara anlatsaydım.
En azından sesim yankılanırdı da karşılığında bir ses duyardım.

Sesim boşlukta yitip gitti.


* Erkin Koray'ın Yağmur'undan bir dize.